Livia, Avignon Beşlisinin ikinci kitabıdır. Beşlinin ilk kitabı olan Monsieur ya da Karanlıklar Prensinin sonunda, yazar Aubrey Blanford, eski dostu Tu takma adıyla anılan Constance'ı akşam yemeğine beklemektedir. Livia'nın başında ise, güçsüz ve yaşlı Blanford, Tu'nun ölümüne üzülmekte ve Monsieurnün kahramanlarından olan bir başka yazarın, Sutcliff'in kişiliğini irdelemektedir. Bu iki romancıdan hangisi ötekinin yaratıcısıdır? Bu aynalar ve yansımalar oyununda, geçmişin karanlıklarından, sevilen kadınlar, ihanetler, yitik hayaller belirmeye başlar ve okur, Platon'un ünlü mağarasının eşiğinde bulur kendini. Blanford, Livia'nın kızkardeşi Constance'ı sevmiş, fakat Livia ile evlenmiştir. Ancak arada bir engel vardır: Livia'nın lezbiyenliği. Livia'nın öteki kahramanları da aynı kişisel karmaşıklıkla aynalarda gezinirler. Lawrencece Durrell, kesişen, paralel ya da ayrılan yollarda okuru bir şiirsel labirenti dolaşmaya davet eder. Okurun bu labirentte yitmemesi için romanın en önemli boyutu olan zaman'ı yakalaması gerekmektedir; çünkü rehber, zamandır. Tıpkı Monsieur ya da Karanlıklar Prensi gibi yeni bir okuma sevinci, yeni bir okuma şölenidir Livia ya da Diri Diri Gömülmek.