On üç yaşımdayken ateist oldum. Şimdi olduğu gibi o zaman da kişisel bir Tanrının kötülük problemine çözüm getirmediği cennet ve cehennem hikayelerinin uğursuz birer kurgu olduğu, kilise doktrinlerinin müşterilerine doğaüstü otorite kuşağı giydirme gayretleri olduğu kanaatindeyim. Hayatının merkezi noktası Tanrı olan Simon Weil'e göre kişinin hayatını hiçbirşeyi sorgulamadığı kayıtsız bir iman içerisinde geçirmektense bir ateist olması daha iyidir. Ona göre Tanrı, yokluğundan duyulan acıyı tatmadan anlaşılmazdı. Bir refleksler bütünü, göreneklerin kutsaması, toplumsal bir alışkanlıktan başka bir şey olmayan bu tür kayıtsız bir din, bir inancın rahatlığıdır. Böyle bir iman neye inanıldığının bile bilinmediği birşeydir. Çünkü kendisini sorgulamamıştır bile.