Masal, çocuğun hayal dünyasının orta yerine kurulan bir tiyatro sahnesidir. O sahnede, çocuklar gerçek dünyada çoğu kere şahit olamadıkları iyi, güzel ve doğru örneklere şahit olurlar. Kötü kalpli kraliçe ya da kurnaz tilkinin varlığı, sadece masalın asıl kahramanının doğruluk ve cesaret gibi güzel hasletlerini öne çıkarmak içindir. Bu yönüyle masallar, aslında, küçüklere uyarlanmış erdem ve hikmet meselleridir. Her çocuk, iyi ile kötü, güzel ile çirkin, doğru ile yalan arasındaki kapatılamaz mesafeyi ancak masallarda en yalın biçimde görür ve yaşar. Daha küçük yaşlarda iken ahlakın en temel yapıtaşları, böylece, çocuğun hayal tezgâhında işlenerek ruhuna nakşolur ve bir ömür boyunca ona eşlik eder.
Bir eğitim aracı olarak bakıldığında da, masal kadar sade ama onun kadar çok sayıda faydalı işlev göreni günümüz de dâhil olmak üzere yoktur, keşfedilmiş değildir. Çocuğun dikkat ve merakını hemen kendisine çeker masal; onun duygu ve düşüncelerini, içindeki kahramanının etrafında toparlar ve biçimlendirir, ona bir yön ve istikamet kazandırır. Çocuklar masallar sayesinde değerli olanı, ahlaklı olmayı ve bilgeliği en kısa ve en etkili yoldan öğrenirler. Hem de sadece duygularını değil, akıllarını da doyuran tarifsiz bir zevkle. Timaş Yayınları'nı bu bakış ve duyuş çerçevesinde sarf ettiği çabalarından dolayı kutluyorum.