Köylüler, Meçhul Adam’ı düştüğü çatlakta baygın olarak buldular. Saçı sakalı birbirine karışmış, üzerinde sadece bir deri parçası vardı. Adamı çıkardılar. Yaralı halde özenle öküz arabasına yerleştirip köyün yolunu tuttular. İçlerinde bu adamı tanıyan çıkmadı.
Kim olduğu konusunda fikir yürüttüler. İnzivaya çekilmiş bir keşiş, efendisinden kaçan bir köle ya da bir esir olabilirdi. Doğruyu bilmek için adamın ayılmasını bekleyeceklerdi.
...
Çevresine başka bir gözle baktı. Ayaklarıyla, ellerine ve bedenindeki fiziksel uyuma tekrar baktı. Daha önce neden bunu görememişti. Görmek için “Meçhul Adam” mı olmak gerekiyordu?