Adriya Denizi kıyısında küçük bir kent... XVII. yüzyılın sonları. Serüvenci ve göz kamaştıran bir çağ! İnsanlık tarihinde dehaları besleyen ve aynı zamanda intiharları da tetikleyen melankoliyle yoğrulmuş bir zaman dilimi...
Bilge ve sıradışı bir kişi olan eczacı Gioseffo "Melankoliye Panzehir" adını verdiği bir kitap yazmaktadır...
Çevre iç açıcı olmayan bir havayı yansıtmaktadır ve olaylar hiç de "hayra alamet" görünmemektedir...
Bir berber salonunda toplanan halka çift başlı aykırı bir yaratık gösterilmektedir. Öte yandan, Katedralin duvarına konmuş bulunan müthiş yoğun bir kelebek sürüsü, ardında bir kan göleği bırakır gider...