Meyhanenin kapısında bir grup oluşmuştu. Kısık bir ses bağırdı:
“Hey Bibi-la Grillade, bir vitriyol ısmarla da içelim!” İçeriye beş işçi girdi, ayakta kaldılar. Aynı ses sürdü:
“Ah bu Colombe Baba denen harami yok mu!” Bak hele, eskisinden istiyoruz, ama gerçek kadehle olsun, ceviz kabuğuyla değil!”
Colombe Baba, sessizce hizmet ediyordu. Üç kişiden oluşan bir işçi topluluğu daha geldi. Gömlekliler yavaş yavaş kaldırımın köşesinde toplanıyor, orada bir an duruyor, sonunda tozdan kül rengine dönmüş zakkumların arasından birbirlerini meyhanenin içine itiyorlardı.