Onları göremiyordum ya da duyamıyordum ama orada olduklarını hissedebiliyordum. Soğuktu; ama onlar sıcağı ve soğuğu hissetmeyi uzun zaman önce bırakmışlardı. Karanlıktı; ama onlar görme yettilerini uzun zaman önce yitirmişlerdi.
Sessizdi; bir mezarlık kadar sessiz!
Kadim zamanlardan sarkarak günümüze musallat olan hayaletlerin nelere kadir olduğunu anlatan, tüyler ürpertici bir cinayet ve delilik anlatısı…
Eski ögazeteci Adam Balley, altında yatan gizli nedeni bilerek, Noel tatili tarihi Mulgrave Şatosu’nda geçirme teklifini kabul etmişti. Eski aşkı Harriet ve kocası Sir Anthoney Rove, Kendisinden geçmişte birkaç kurban alan ve yeniden harekete geçtiğini düşümdükleri eski bir aile laneti efsanesinin üzerindeki giz perdesini açmasını istiyorlardı.
Yoğun kar yağışı, çok geçmeden kaenin dış dünyayla ve uygarlıkla bütün bağlantısını kesecekti. Konuklar, lanetin yeni kurbanını çoktan seçtiğini fark ettiler. (Ama bu nasıl mümkün olmuştu?) Harriet’in alıngan kız kardeşi Evie’nin yardımıyla Adam. Gerçekleşen ölümün yüzyıllar boyunca süregelen gizemli kayboluşlarla bir bağlantısının olup olmadığını araştırmaya koyuldu… Biri bir oyun mu çeviriyordu? Yoksa eski bir gaddarlığın gücüne karşı koyacak kadar kudretli olmayan biri mi vardı arkalarında?