Özellikle aynı kültür çevresinde bulunmanın etkisiyle, İranlı ve Afganistanlı şair, yazar ve düşünürlerin yapıtları Türkiye’de yüzyıllar boyunca ilgi gördü, ders kitabı olarak okutuldu, bu yapıtlara şerhler ve nazireler yazıldı.
Yirminci yüzyıl başlarında ise İran ve Afganistan’da edebiyatın Batı’ya yönelmesinde, bu ülkelerin aydınlarının “Batı’nın kapısı” olarak gördükleri ülkemizin büyük etkisi oldu.
Oysa, bu iki ülkenin modern yazarlarından, Samed Behrengi ve Sâdık Hidâyet gibi İranlı bir iki imza dışında, Türkçeye pek bir şey aktarılamadı bugüne kadar.
Bu eksikliği biraz olsun gidermeyi amaçlayan Modern İran ve Afgan Öyküleri Antolojisi’nde, bir süre önce Sâdık Hidâyet’ten Diri Gömülen çevirisini yayımladığımız Mehmet Kanar’ın 36 İranlı, 9 Afganistanlı yazardan titizlikle seçerek dilimize kazandırdığı 92 öykü yer alıyor.