Dünya edebiyatında “denizlerin yazarı” olarak ün yapmış olan Joseph Conrad’ın Muhbir adlı bu kitabındaki ilk iki hikâye, yine denizdeki yaşama odaklanırken, diğer altısı, Conrad’ın küresel ve deneysel bir bakış açısıyla yazdığı hikâyeler niteliğini taşıyor.
Bombay’dan Londra’ya, Newcastle’dan Bangkok’a uzanan ve Siyam Körfezi’ni de içine alan geniş bir coğrafyada yer alan “Gençlik” ve “Gizli Ortak” başlıklı hikâyeler, denizcilerin yaşamlarının dönüm noktasında kendi kendilerini ölçüp tartarak değerlendirmelerini konu alıyor. “Gençlik” hikâyesinin özü, Norveçli yazar Knut Hamsun’un dediği gibi: “En önemli Tanrı vergisi, gençliktir” anlayışına yaslanan bir olayı anlatırken, “Gizli Ortak” adlı hikâyede kimi zaman profesyonel görev sorumluluğunun göz ardı edilebildiği bir dayanışmayı izliyoruz.
Londra’da geçen “Muhbir” hikâyesi, özellikle İngiliz burjuvazisinin yaşadığı bir çevrede anarşist fikirlerin ve militanlığın oluşmasını aktarırken, dünyanın her yerinde örnekleri görülen hain bir muhbirin açığa çıkarılmasını irdeliyor.
Bir solukta okunan bu hikâyeler, Conrad’ın deniz ile kara yaşamını kaynaştırması açısından da ayrı bir önem taşıyor.