Mürekkep Yarası isimli beşinci şiir kitabında şair; farklı coğrafyalarda, acının ve hüznün izini sürer, kımıltısız sular altında acılarıyla ölen insanların hikâyelerini içselleştirerek kelimelerle resmeder. Şiirlere bezenmiş insan kokusu, ayrılık ve vuslatın buruk muştusu, reca makamında Göğe Bakan Çocuklar kâh münacaattır, kâh bin yıl düş kuran, rüya gören, evi yıkılıp yeniden evler yapan Âdem'dir umudun, aşkın yüzüne Yıldız Taneleri serpen.
Kan coğrafyasında acıyı kelimelerle harlayan, kelimelerden ordu kuran derin bir sızıdır içimizde Mürekkep Yarası. Buhara'dan Türk İslam beldelerine; Mezopotamya'ya, Suriye'ye, Halep'e, Filistin'e, oradan Mısır'a uzanan şiirler güçlü imgelerle sırlanmış hüzün atlasının özetidir adeta.