Nasıl Yapmalı adlı romanında Çernişevski, konunun çerçevesini aşıyor ve kitabına kendi okurları arasından belirli bir tiple giriştiği polemikleri ekliyor. Romanında günlük sorunlara, aile ilişkilerinde karşılaşılan güçlüklere çözüm getirmeye çalışıyor, gerçek hayatın her yönüne değinmekle kitabına özel bir canlılık kazandırıyor.
Çernişevski’nin bu romanı, yazıldığı çağda, eski soylulara özgü estetik teorilerinin bitmez tükenmez ölçütlerine çevrilmiş çok etkili bir silahtı. Eser, kalıplaşmış estetiğin soyut teorilerini yıkarak, yarattığı kahramanların olumlu imajlarında gizlenen sanat gücünü ortaya çıkarır. Amacı sanat aracılığıyla düşünceleri geliştirmek, okurun gerçeklere yepyeni bir çehre vermesini sağlamak ve ilerici bilinç kazandırmaktır.
Yurdumuzda da Nasıl yapmalı?’da iletilen mesajı okurlar doğru algılamış, ilk yayınlandığından beri geçen kırk yıllık zaman içinde tekrar tekrar basılan eseri severek okumuşlardır.
“N. G. Çernişevski, 601ı yılların başında Rus ulusu için "acınacak bir ulus, köleler ulusu" demişti. 1905 Ekim hareketi büyük bir olaydır, çünkü işte bu ulus, ilk kez olarak, proletaryanın önderliğinde, iğrenç otokrasiye karşı mücadeleye girişmiş, geniş kitleler mücadeleye katılmıştır. Bu büyük bir harekettir, çünkü proletarya, iktidarın demokratik kitleler tarafından nasıl ele geçirileceğini, Rusya'da cumhuriyetin nasıl kurulacağını, yani ''nasıl yapılacağını", kitlelerin bu görevi nasıl yerine getireceğini pratikte göstermiştir.” (V. I. Lenin, ''Ne İçin Mücadele Edilmeli?" Bütün Eserleri, c. 16, s. 168)