Nejdet Sançar, Hüseyin Nihal Atsız'ın küçük kardeşidir.
1944 Irkçılık-Turancılık davasından sonra o da hükümetin hışımına uğramış ve yıllarca mağdur edilmiştir. Ama hiç durmamış, yılmamış; Türklüğe ve Türkçülük davasına bir aydın olarak hizmet vermiştir. 1944 davasındaki savunmasının son kısmında şöyle demiştir: "Benim beraat ettirin, demeyeceğim çünkü benim için suç olarak gösterilen şey: bu toprakları, bu ırkı sevmekten başka bir şey değildir! Bu sevginin manasını anlamayanlara sözüm yok. Eğer bu günahsa beni mahkum ediniz. Bu mahkumiyeti övünçle kabul ederim, şeref sayarım.
Sizden adalet bekliyorum da demeyeceğim çünkü bu mahkeme, adil değilse büsbütün manasızdır. En büyük mahkeme olan tarihin huzurunda alnı açık bir Türk oğlu olarak hiç endişem yok. On ayı doldurmakta olan ve büyük kısmı tahta masalarda yatmakla geçen hürriyetsizliğimin millet yolunda çekilmiş şerefli bir felaket sayıyorum.
Türk'ü sevdim, seveceğim. Ama ızdıraplar varmış, felaketler varmış, hatta karşılaşılacak türlü kahpeliklerle doluymuş; hepsi kabul!
Türk ırkı sağ olsun!"