"Onu Beklerken"in ilk baskısı 1935yılındadır. Bu ikinci baskısı olmaktadır. 1935 yılı, Atatürk'ün öncülüğünde, Türkçe'nin durulaştırılması ve araştırılması çabaları ve kendi benliği içinde ilk düzenli ve planlı adımların yoğunlaştığı bir dönem içinde yer alır. Çeşitli çevrelerce dilinin ve anlatımının eskiye yönelik ve aşırı süslü olduğundan yakınılan Halid Ziya belki bu kınamaların da etkisiyle o sıralardaki bu yenileşme, sadeleşme akımlarına katılmıştı.
Yazarın o dönemde verdiği ürünlerin "dilde sadeleşme" yolundaki en belirgin ürünlerini işte bu kitaptaki öyküler oluşturmaktadır. Gerçekten de "Onu Beklerken" deki dil ve anlatım son derece duru ve arıdır. Yazar buradaki öykülerinde hemen hemen hiç bir Osmanlıca ifade ve tamamlama kullanmadıktan başka o zamanlar lanse edilen hemen bütün "öztürkçe" kelimeleri bol bol ve cömertçe yazılarını almıştır. Öyle ki bunların arasında sonraları tutmayıp beğenilmeyip unuttulan ya da bir yana itilenlere bile rastlamak mümkündür.