Tarihî bir vakıa olan vergi, amme hizmetlerinin muntazam bir şekilde devamını sağlamak için başvurulmuş bir çaredir. Bu yüzden vergi, devletlerin ekonomik ve sosyal hayatında önemli bir yere sâhiptir.
Çok geniş topraklar üzerinde, asırlarca hükümranlığını devam ettirmiş bulunan Osmanlı Devleti, diğer bütün devletlerde olduğu gibi kendisini, vergi cibâyetinden (vergi alma ve toplama) müstağni sayamazdı. Zira varlığını ancak bu şekilde devam ettirebilirdi. Devletin iktisadî tarihinin önemli bir bölümünü teşkil eden bu vergi sistemini daha iyi anlayabilmek için onun dayandığı hukukî kaynakları da bilmek gerekiyor.
Araştırmamızda, Osmanlı vergi sisteminde farklı isim ve şekillerde alınan vergiler olmakla birlikte, bu vergilerin dayandığı hukukî kaynaklara da yer verildi.
Böylece hem “Tekâlif-i Şer’iyye” denilen vergiler hem de “Tekâlif-i Örfiyye” diye isimlendirilen vergiler ele alınıp incelendi. Bundan başka vergi muafiyeti bölümü ile farklı sebeplere dayalı olarak, kendilerinden ya çok az veya hiç vergi alınmayan kimselere de işaret edildi. Böylece o asırların dünyasında toplumun ekonomisine ve bu ekonominin dışarıya yansımalarına ışık tutulmuş oldu.