1914-1915 yıllarının şartları göz önünde bulundurulduğunda, Osmanlı’nın en zayıf ve en buhranlı devrinde, batının o güne kadar geliştirdiği silah üstünlüğü ile Gelibolu Yarımadası’na saldırmış olmalarına rağmen, zafer nasıl maddi yokluk içinde bulunan tarafa gülmüştür? Bu soruyu savaşı kaybeden taraf yıllardır kendisine sormakta ve mantıklı bir cevap aramaktadır.
“Bu kitabı okuyunca senin şimdi varlık ve sükûn içinde yaşadığın bu günleri sana hazırlayan kardeşlerinin, babalarının, dedelerinin gözlerini ateşten ve budaktan esirgemeyerek vatan uğrunda bin türlü zahmetlere, meşakkatlere ve yoksuzluklara katlanarak kanlarını döktüklerini ve can vermekten çekinmediklerini görecek ve öğreneceksin.”