3 Kasım 2002 seçimleri öncesi bütü anketlerde açık farkla birinci çıkan AK Parti'nin lideri Recep Tayyip Erdoğan'a Yargıtay'ın ve YSK'nın tartışmalı kararlarıyla başbakanlık yolu kapatılmıştı. Bir hukuk skandalına dönüşen bu yasağın gerekçesi Erdoğan'ın 5 yıl önce Siirt'te okuduğu bir şiirdi. Erdoğan, yasaklarıyla ünlü 312. maddeden 10 ay hapis cezasına ve ömür boyu siyaset yasağına mahkum oldu. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'ndan azledilerek 4 ay hasip yattı. "Eşber Yağmurdereli Yasası" diye adlandırılan 312'nci madde değişikliği "Tayyip Erdoğan" yararlanabilir diye gerçekleştirilmedi. Anayasa'nın 76'ıncı maddesinde düşünülen değişiklik 2 kez yine "Erdoğan" ismi engeline takıldı.
Bir güç, ısrarla "öteki"lerin temsilcisi olarak kabul gören R.Tayyip Erdoğan'ın önüne engeller çıkarıyordu. Oysaki Kasımpaşalı Erdoğan halkın içinden geliyor, bugüne kadar ise Ankara'da temsil edilemeyenleri temsil ettiği inancı taşınıyordu. Ancak Türkiye'de halkın bir lideri iktarda istemesi dahi bazen yetmiyebiliyordu. Örneğin hukuki durumları aynı olmasına rağmen Hasan Celal Güzel'i affeden Anayasa Mahkemesi Erdoğan'a gelince karar değiştiriyordu. Yargıtay ilk defa denediği bir usulle 312 değişikliğini Erdoğan'a işletmiyordu. Hatta sabıka kaydı silinmesine rağmen tekrar siciline işleniyor. YSK Erdoğan'ın milletvekili adaylığını 1 oy farkla reddediyordu.
R. Tayyip Erdoğan merkezli bir yargı sürecinin eleştirisini içeren 'Öteki Adam-Yasaklı Başbakanın Dreyfus Davası', R. Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'nin çelişkili ve tartışmalı kararlarla dolu inanılmaz hukuksal serüvenini anlatıyor.