Emil Koralov’un Partizanın Kızı adlı romanı, İkinci Dünya Savaşı sırasında Bulgaristan’da geçmektedir. Kitapta Bulgaristan’ın sınır kapılarını işgalci Alman ordusuna açan faşist yöneticiler ile partizanlar arasında geçen amansız mücadele anlatılmaktadır. Faşist hükümet güçleri, onlara karşı direnen yurtsever partizanları, acımasızca Nazilerin önüne atmış, ülkenin varını yoğunu sorumsuzca düşmana yağmalatmışlardı.
Bu karanlık zamanlarda, evlerine sığınan iki partizanı büyük bir hayranlıkla izleyen iki çocuk vardı: Yanko ve kız kardeşi Rujka. İçlerinde büyüyen heyecan ve merak duygusu, onları bu mücadelenin içine çekti. Çocuk korkusuzluğuyla boylarından büyük işler başaran kardeşler, aynı zamanda bedeli ağır olan hatalar yaptılar.
Ülkesi için ailesinden ayrı düşen Yahudi Partizan Ruben’in küçük kızı Stela, büyük baskı ve eziyetlere katlanmış, arkadaşları tarafından itilip kakılmalara ümitsizce boyun eğer olmuştu. Sokakta herkes ona düşmanca bakıyordu. Acaba annesi, babası ve kendisi kime ne yapmışlardı? Niçin Yahudileri kovuyorlardı? Babası hayatta mıydı? O vadedilen güzel günler ne zaman gelecekti?
Büyük bir heyecan ile ilerleyen bu sürükleyici roman, halkın yaşadığı baskı ve zulümleri, Stela’nın ümitsiz hüznünü, partizanların cesareti ve azmini okura derinlemesine hissettiriyor