"Pastoralya"da modern hayatın öğeleri eğilip bükülmüş, birbirine karıştırılmış, büyütülmüş, sonuçta ortaya modern Amerika'nın hafif çarpık bir versiyonu çıkmış. Örneğin, bir adam ve bir kadın mağara dönemlerini anlatan eğlence parkında çalışıyorlar, mağarada konuşmak kesinlikle yasak. Doğuştan kaybetmeye mahkum bir adam, "yulaf ezmesine pisleyen" insanlardan kurtulmak için cesaret bulmak üzerine kişisel yardım seminerine katılıyor. Genç bir adam, yeğenlerine ciddi bir mesaj ulaştırmak için mezardan çıkan teyzesinin parçalara ayrılmasını seyrediyor. Saunders'ın, nesnel bir natüralizm ile insanı kahkahadan kırıp geçiren mizah anlayışını tekinsiz biçimde birleştirerek yarattığı bu dünya hem çok özgün hem de insanı rahat bırakmayacak kadar tanıdık."Saunders hayret verici derecede ahenkli bir ses: Aynı anda hem zarif, hem karanlık, hem özgün, hem de komik. Anlattığı hikâyelerse şu yaşadığımız günleri atlatmak için tam da ihtiyacımız olan türden."
Thomas Pynchon
"Hem acı hem komik... Saunders'ın küçük alaycı dürtüşleri keskin, korkutucu ama aynı zamanda hüzünlü ve beklenmedik derecede dokunaklı."
Guardian
"Saunders'ın Heller-vari mizahı, tuhaf ve zarif bir başlangıç yapıyor, okuyucuyu aynı anda hem gözlerini yaşartan, acı veren hem de güldüren komik bir kartopuna tutuyor... Saunders Amerikan öykücülüğünün Pynchon, Keillor gibi ağır toplarını kendi tarafına çekti bile. Sırf çeşitlilik olsun diye, onlara katılmamak hoş olurdu ama ne yazık ki bu olanaksız. Bu adam dikkat çekici derecede iyi."
Evening Standard
"Okuduğum en komik kitaplardan biri... Jonathan Swift'e layık cömert bir öfkeyle, toplumun değişmez kavgalarında mağlup olanlara karşı Bob Dylan'ın gençliğindeki kadar yumuşak bir şefkatle yazılmış..."
Glasgow Herald