“Zaman, başka her yerde akıp geçiyor olabilir ama burada değil. Burada kar gibi birikiyor. Piramitler bizi yavaşlatıyor sanki. Burada yarın, tekrar ısıtılmış dün gibi.”
Yakın geçmişte, sonsuzluğun büyülü evrenine uğurladığımız Sir Terry Pratchett’ın, dünya çapında 85 milyonun üzerinde satan 41 kitaplık, kültleşmiş “DiskDünya” serisi, Büyünün Rengi, Fantastik Işık, Eşit Haklar, Mort, Hasbüyü ve Ucube Kocakarılar’ın ardından Piramitler ile devam ediyor.
Niran Elçi’nin pürüzsüz Türkçesi ve Delidolu’nun özenli baskısıyla okurlarının beğenisine sunulan efsane dizinin yedinci kitabında, DiskDünya’nın muhtelif kadim krallıklarından Djelibeybi’nin tarih boyu inşa ettiği piramitler ülkenin ekonomisini altüst ediyor. Ve kötü niyetli bir başvezir, tüm gidişatı mahvediyor. Tanrılar ise, inanılan şeyler olmaktan bıkıp gerçek varlıklara dönüşüyor ve yeryüzüne iniyor!
Djelibeybi, DiskDünya’daki krallıkların en görkemlisi değil belki ama kesinlikle en eskisi. O kadar eski ki; üstündeki zaman toz kokuyor. Krallığın genç ve hevessiz firavunu Teppic ise, kendisini Antik Mısır’dan Yunan uygarlığına, Truva Savaşı’ndan dâhi matematikçi çöl develerine uzanan; engin ve akla hayale sığmayacak bir maceranın tam ortasında buluyor. Neyse ki suikastçılık zanaatı, işine bir hayli yarayacak.
Terry Pratchett, Piramitler'de mizahın dozunu iyice yükselterek, satırları arasında kaybolma vaadi veriyor; tabii altınızda yaşlı bir deve ve çöl toprağı yoksa.
DiskDünya serisi, hayalgücünün sınırlarını zorlayan kurgusunun yanı sıra kuantum fiziğinden sanayi devrimine, popüler kültür klişelerinden edebiyat ve sinema klasiklerine uzanan değişik kültür unsurlarına saygı duruşunda bulunarak gerçek dünyadaki pek çok konuyla dalga geçmesini bilen göz kamaştırıcı bir edebiyat harikası…