Bugün Türkiye'nin çok ciddi ve kapsamlı sorunların cenderesinde bocalamakta olduğunda şüphe yoktur. Bu sorunların başında, toplumsal barışı tahrip eden, toplumun özgür gelişiminin önünün tıkayan ve vatandaşların insanca var olma çabalarına gem vuran mevcut anayasal, hukuki düzenin aşılmlaz bir kaya kütlesi gibi yerinde durması gelmektedir. Ülkemizde toplumsal barışı tehdit eden TürkKürt, laik-antilaik, demokrat-otoriteryen gibi ikili karşıtlıkların ana kaynağı bu anayasal düzenin normatif esasları ile aynı mantığa sıkı sıkıya bağlı geleneksel bürokratik tahakkümcü zihniyettir.