Bir medeniyetin mirasçılarıyız ve elbette hem Doğuya hem de Batıya söyleyecek sözümüz var. Ama bu sözü hınç ile söylemekten imtina ederiz. Kültürlerin birbiri içine aktığı bir çağda, ‘biz,’ esmerliğimizden utanmadan, fakirliğin sırtımıza bindirdiği yükten yüksünmeden dünyaya ‘iyi şeyler’ söyleyebiliriz, söylemeliyiz. Pergelin bir ayağını yaşadığımız medeniyetin kalbinde tutarak diğer ayağıyla dünyayı dolaşabiliriz.
Değil mi ki kalbimiz vardır, insanlığa söyleyecek bir son sözümüz de vardır.
Kemal Sayar, psikiyatri-merkezli okumaların eşliğinde, ‘ruhun labirentleri’nde ‘bilgi’den ‘hikmet’e uzanan bir yolculuğa çıkarıyor okuyucuyu. İnsan sayfalar arasında ilerledikçe görüyor ki, Ruhun Labirentleri’nde yorulmaya değiyor...