Caddeleri şiirle döşenmiş bir şehrin sabahlara kadar mutat gezginiyken, bir şair dostum bir gökdelenin bilmem kaçıncı katındaki 'ulaşılmaz'ıına destanlar dizmekte, başka bir şair dostum gecenin kör saatinde gelinlik satan bir mağazanın önünde, bir manken karşısında semazenler gibi dönüp günahımı dökmekte, bense onların şiirlerini bir muhabbet halkasında müthiş bir vecd içerisinde hayranlarıma şerh etmekteydim. Meer bu kadar 'bir'lik içinde, nasıl da korkunç bir ikilem içindeymişiz.
Onlar hala şiir yazdıklarını sanma vadiinde onulmaz yaraları ve ıstıraplarıyla mecnun mecnun dolaşmakta, bense bir daha geri gelmez zamanların arafında hüzünlerimle sevişmekte; hayatı ve sanatı bir yerlerde noktalama planları yapmaktayım...