Deniz kabuğu, dev bir salyangozu andırıyordu ama çocukların bu kıyılarda görmeye alıştıklarından çok farklıydı. Yalnız insan boyuna yaklaşan değişken çapıyla değil, üzerinde binlerce yansıma oluşan, dokununca birden dağılacakmış gibi duran o köpüğümsü dokusuyla, sürekli dönüyormuş etkisini veren ve nerede bittiği belli olmayan o akıl almaz sarmalıyla, o kadar farklıydı ki, çocuklar henüz tam sahip olamadıkları bu eşsiz güzelliği yitirme korkusunu da için için duyarak, hipnotize olmuşçasına hareketsiz kalmış, kabuğa dokunamadan duruyorlardı.