Bir kitap ne zaman biter? Son sayfa bitince mi?
Savaş ve Barış’ın bitmediğini, sizinle yaşamaya devam ettiğini göreceksiniz. Nikolay’ın bir gün bir yerde ettiği herhangi bir söz, ansızın gelip canlanacak zihninizde. Nataşa’nın uçuşan dantelli elbiseleri ve sonsuz neşesi, attığınız kahkahalara yansıyacak. Gördüğünüz bir meşe ağacına Andrey’in gözleriyle baktığınızı fark edeceksiniz. Bir parça bisküvi kırıntısı size Petya’yı hatırlatacak. Gördüğünüz her güzel kadını Elen’le kıyaslayacaksınız, yaşamın size batan kıymıkları Piyer’i daha fazla sevmenize neden olacak. Savaş meydanında sadece toplar ve gülleler değil, atlar ve kimsesiz köpekler de olduğunu bilecek, siz de belki Platon Karatayev gibi, bir canlıyı sevmenin yerinin tam da orası olduğunu düşüneceksiniz.
Bir kitap ne zaman biter? Rafa kaldırınca mı?
Savaş ve Barış’ı tekrar okuduğunuzda yeni kahramanlarınız olacak, yepyeni ayrıntılar fark edeceksiniz. Rastgele açtığınız bir sayfa sizi gülümsetecek ve belki de İhtiyar Prense artık eskisi kadar kızmayacaksınız. Henüz okumaya başlamamışken gözünüzü korkutan o 2048 sayfa, şimdi size az gelecek. Çevrenizdeki herkese romanı anlatmaya başladığınızı görecek, belki bununla yetinmeyip hediye de edeceksiniz. En sonunda Savaş ve Barış’ın yaşayan bir organizma olduğuna kani olacaksınız; her bakışınızla, her yaşınızla değişen… Bir daha okuyana kadar özleyeceksiniz.
Bazı kitaplar hiç bitmez. Zaten bitmesin.
“Eğer dünya kendisini yazabilseydi, Tolstoy gibi yazardı.” İzak Babel