Selam konusu Müslümanların en mühim meselelerinden ve en önemli özelliklerindendir. Nitekim bu risalemizde rastlayacağınız bir hadisi şerifte de beyan edildiği gibi; selam vermek, İslam'ın emrettiği amellerin en hayırlısıdır.
Selam, ilk olarak Mevlamız tarafından Adem babamıza öğretilmiş olmakla cennette başlamış, dünyada bütün peygamber ve Müslümanlar tarafından devam edecek olan bir ameldir.
Elinizdeki bu risalede, selamla ilgili Kur'an-ı Kerimdeki bütün ayeti kerimeler ve birçok hadisi şerif yer almaktadır.
Ayrıca selamın manası, önemi, faziletleri, lafızları, cevap verme şekilleri, selamın sünnet ve edepleri, Yahudi ,Hristiyanlara ve fasık müslümanlara selam vermekle ilgili meseleleri, selam vermenin mekruh olacağı halleri ve fıkıhi hükümleri bu risalemizde bulacaksınız.
Selamın beraberinde yapılacak olan musafaha, kucaklaşma ve öpüşme gibi diğer bazı önemli meselelere de bu risalemizde rastlayacaksınız.
En sonunda ölülere selam vermekle ilgili mühim bir konu önünüze gelecektir.
Dolayısıyla bu risalemiz selam vermekle ilgili merak edilen birçok faydalı hükümleri ihtiva etmektedir.
Selam konusuna özellikle eğilmemizin sebebi ise, İslamın en büyük şiarı olan böyle önemli vazifenin, günümüz Müslümanlarının birçokları tarafından terk edilerek, yerine hiç bir mana ifade etmeyen"Günaydın,Tünaydın" gibi bir takım fuzuli lafların kullanıldığını görmemizdir.
Nitekim, risalemizde geçecek bir hadisi şerifte göreceğiniz gibi ; Yahudiler son derece kıskanç bir millet olup, Müslümanları en çok kıskandıkları üç meselenin birincisi selamdır.
Bundan dolayı onlar, ellerinden gelen bütün imkanları kullanarak Müslümanları selamdan uzaklaştırmaya çalışmaktadırlar ve çalışacaklardır.