İşten çıktınız, yorgun argın eve geldiniz. Koltuğun karşısında uyuklarken ne zamandır izlemeyi ertelediğiniz o filmi açtınız. Aslında öylesine bakıp geçecektiniz ama izlediniz son jeneriği görene dek ve uyudunuz. Gündelik döngünüzü tamamlayıp ertesi güne başladınız. Evet, şimdiye kadar her şey normal akışında ama otobüsle işe giderken neden dün akşam izlediğiniz filmdeki ana karakteri düşünüyorsunuz ki? Neden esas oğlanla bağ kurdunuz ve sonunda kazandığı için mutlusunuz?
Beyninizde neler oluyor? Keşke elinizin altında bir görüntüleme cihazı olsa, bu süreçleri görebilseniz… Durun, korkmayın bu bir tıp kitabı değil. Hollywood mükemmel formülü hiç bulamayacak belki ama hikâye anlatıcılığıyla ilgilenen herkes için hayatı kolaylaştıracak bir sırrımız var!
“Bu kitap, bilgi çığının içinde yolumuzu bulabileceğimiz daha derin bir anlayış düzeyi olup olmadığını keşfetmek için insan fizyolojisi ve psikolojisi düzeyinde bir girişim.”
“Bir senaryoyu okurken ya da bir filmi seyrederken okuyucunun veya izleyicinin beyninde ne tür bilişsel ve algısal süreçler işler? Bir yazar/film yapımcısı, bu beyin süreçleriyle ilgili bilgileri daha etkili, duygusal olarak daha çarpıcı materyaller yaratmak için nasıl kullanabilir? Bir yazar ya da film yapımcısı ‘kurallara’ ne zaman uyacağını ve onları ne zaman ‘çiğneyeceğini’ nasıl anlar? Her şeyden önce o ‘kurallar’ nereden gelir?”