Eğer tarihin kırılma noktaları varsa, XX.yüzyılın ilk sülüsü, hiç kuşkusuz ciddi bir kırılma noktasıdır. Bu dönemde yaşayanlar, dünya haritasının, bir yap-boz gibi her an yeniden şekillendiğine tanık olmuşlardır. Bütün bu süreç, sonunda, modern batının 300 yıl süren kolonyalizminin çok kanlı ve ürkütücü bir final törenine dönüşmüştür. Batılılaşma projesini bu ülkeye zorla dayatanlarla yerli kimliği savunanlar arasındaki mücadele, gücü ve iktidarı eline geçiren birinci tarafın manipülasyonu sonucunda sıcak çatışmaya dönüştü. İşte Şeyh Said hareketi, handiyse 300 yıldır süren bu tartışmanın çatışmaya döndüğü dönemlerden birinde, yabancılaşmayı savunan iktidara karşı, yerli kimliği temsil eden bir hareket olarak ortaya çıkmıştır.