Seyyid Hüseyin Nasr açısından gelenek, dini nitelikte olan ve onun tüm yönlerini kapsayan hatta bizzat dinin tam kendisine karşılık gelendir. Yeri geldiği zaman sünnet, yeri geldiği zaman tasavvuftaki silsiliye tekabül etmektedir. Gelenek, kökleri ilahi tabiattaki vahiyde bulunan, dalları ve gövdesi asırlar süresince yetişmiş bir ağaçtır. Bu ağacın özünde din, dinin özünde de ağacın yaşamasını sağlayan vahiy kaynaklı bereket bulunmaktadır. Gelenek, ilahi bir kaynağın ilkelerinin, farklı toplumlarda, farklı vasıtalarla (nebiler, resuller, avatarlar, sanat, sembolizm, hukuk vs. gibi ) anlatıldığı ve içinde tüm kozmik sektörün bulunduğu bir anlamı ifade etmektedir.