Yürek sızımın gök gürültülü sağanakları kirpik ormanıma yağdığında nereye baksam biraz mazi, biraz hüzün, biraz hasret, biraz dostluk, biraz samimiyet, biraz kanaatkârlık, biraz tevekkül, biraz da hoş seda canlanır hafızamda. Babamın dediği gibi insanı sılaya çeken şeyin ruhsuz mekânlardan ziyade ortak kaderi paylaşan insanların aralarında kurdukları gönül bağı olduğuna hak veririm. Gençlik ruhumun şekillenip vücut bulduğu bu şehirde maziyi yâd edecek gönül dostlarımdan bir sima bulamayınca üzüntümden harabe kalıntıları arasına yığılıp kalırım; tansiyonum yükselir, gözlerim buğulanır. Anlarım ki sılam bana gurbet olmuş!..
Yad ellerde ömür çürütmekten sılası gurbet olmuşlara ithafen...