'Mihrican'ı zaman zaman sis basar. Vadilerden kabarıp yükselerek, dağlardan bir şelale gibi dökülerek gelir sis. Yavaş yavaş tüm evler yok olmaya başlar. Bir süre sonra kendi evinizin dışında hiçbir ev göremezsiniz çevrenizde. Dağın başında tek başınıza kalmış gibi hissedersiniz kendinizi. Yalnızlığın boğazınızı sıkan parmakları bir an gevşer gibi olur. Sesler duyarsınız komşu evlerden, çevre dağlardan. Çelik, çomak, mucuk, kale yıkmaca oynayan çocukların sesleri gelir kulağınıza. Sonra bu çocuk sesleri uzaklaşır. Kızılseki'deki futbol sahasından, piknik yapılan Ekisçe'den, delikanlıların, genç kızların neşe dolu çığlıkları duyulmaya başlar. Bu sesleri tanırsınız. Bu sesler onların sesleridir, çocukluk, gençlik arkadaşlarınızın sesleri. Uzakta kalan çocukluğunuzun ve gençliğinizin sesleri.