Kadim çağlarda hayvanlarla konuştuğu bilinir Hazreti Süleyman’ın ama sanki bütün hayvanlar, çiçekler ve tabiat “Dur biraz yavaşla” diyerek sohbet ederler şairle dizelerinde …
Aytuğ Atıcı ilk şiir kitabında yaşamın kendisine yüklediği adalet, vicdan ve şefkat duygularının haykırışını, akademik kimliğinden bağımsız, bir usta, bir aydın, bir baba, bir dost ve daha birçok özelliği ve yetisi ile kaleme almıştır şiirlerinde sessizce.
Bu şiir kitabında imgelerin berraklığını, toplumsal sorunların hicvini ve çözümünü barış temalı kelimelerle filozofça aktarmış gönlünden. İnsanlığa, kardeşliğe, barışa kutsallar üzerinden ihanet eden bağnazlara isyanını “Sivas’ta canım yandı” diyerek adalet arar. Git dediğine “Bilmedin dostun kıymetini” diyecek kadar nahiftir. Kariyerinin tüm aşamalarını sorgulayan ve yargılayan ve kendisiyle sohbet ederek hesap soran cesur bir kalemdir. Hüseyin’e akan matem gözyaşları ile yıkanmaya da hasret bir aşıktır.
Aytuğ Atıcı yaşamı boyunca çocuklara göstermiş olduğu hassasiyeti ve sorumluluğu hiçbir zaman terk etmemiştir. “Ah çocuklar nasıl bakarız yüzünüze” diyerek insanlık adına mahcubiyetini haykırıyor ve insanlığa ders veriyor ustalıkla yazdığı dizelerden.
“Kursunlar kendi hayallerini çocuklar
Pembe, mavi, her renginde umudun
İnadına yaşasınlar barışarak severek
Bakalım onlara imrenerek…”
dizeleriyle şair çok kalbe konuk olsa da en çok yaralarından öpüyor günahsız çocukların. Aşkını tazeler, içini hüzün kaplar ve ömrünün kalanını meze yapar Aytuğ Atıcı, ama hep gurup vaktinde. Gitme vakti geldiğinde de “SONBAHAR ÇAĞIRIYOR GİTMEZSEM OLMAZ “diyor…
Seyyah bir şairin bu ilk şiir kitabında koca bir ömrün tanıklığında yazılmış şiirlerin dizelerinde şiirin bambaşka bir derinliğini soluyarak okyanusta yüzer gibi yolculuk edeceksiniz…
Halil İzlemek