Canımın canı, edebiyatın 'narçiçeği' denemeyi bin türlü adla anarım da ona en çok 'söz ışıldağı' demeyi tercih ederim ben. Nereden bakarsanız bakın, 'ışıldak' hem çağrışımlarıyla hem de o nesnenin gördüğü işlevle içimin ısındığı bir kelime. Denemeye de ısmarlama bir elbise gibi tastaman oturuyor. Hem onun kıpır kıpırlığını, cazibesini, insanda bıraktığı şölensi tadı veriyor bu yakıştırma, hem de kurcalayıcı, zihin açıcı, aydınlatıcı yönüne uygun düşüyor. Deneme, Salah Birsel'in dediği gibi bir 'eğlen-gör-işit' çabasıdır. 'Deneme yazarı' adını hak etmiş bütün ustaların pusulasıdır bu üç sözcük. Onların yazı serüveni, başından sonuna bir 'görme, işitme' yolculuğu ve eğlenceli bir gezintidir.