Günel Altıntaş’ın Aforizmalar’ındaki keskin zekâsından bazı kıvılcımlar Şiirlerine ayrı bir renk katmıştır. Bu dönemin şiirlerini inceleyenler Günel Altıntaş’ın şiirlerini de anımsamak zorunda kalacaklardır.
Sedat Umran, Yedi İklim, Temmuz 1998, Sayı 100
Az şiir yazıp azçok ilgi çeken şairlerden biri de Günel Altıntaş’tır. Günel Altıntaş İkinci Yeni’nin aşırı ucunda yer alan şairlerden değildir. Şiirinde yeni söyleyişlere, yeni anlatım biçimlerine ulaşmak için yeni imge bileşimleri oluştururken kapalılığın sınırlarından sık sık girse de, anlamsızda ya da saçmada oyalanmayı düşünmez. Cinsel imgelerin zaman zaman öne çıktığı ve belli bir tedirginlik yaratabildiği olur. Bununla birlikte cinsellikten giderek ya da gitmeyerek Günel Altıntaş yaşayan insan gerçeğini ortaya koymaya çalışır. Yumuşak, savsız şiirlerinde özgün olmak adına olmadık şeyler söylemeye yatkın bir anlatımı vardır onun. Uzun şiire yöneldiğinde sık sık dağılma tehlikesi gösterse de çoğu kısa olan şiirlerinde belli bir mimari bütünlüğü korur.
Afşar Timuçin, Yeni Şiirimizin Kısa Romanı, 2003