Bu kitap insanlığın vücuda gelişiyle yaşıt olan Tanrı kimdir? sorusuna bir cevap arayışıdır. Tanrı, kim ve nasıl olduğunu biri kevnî diğeri sözlü olmak üzere iki farklı yolla tanıtmıştır. Kevnî ayetler Tanrı’yı kozmolojik, sözlü ayetler ise ontolojik ve epistemolojik açıdan tanıtan argümanlardır. Semâvî sözlerin aşkın-içkin yapıda olması ve insanın Tanrı’ya ilişkin bilgi kapasitesinin sınırlılığı beraberinde Tanrı’nın ontolojik ve epistemolojik yönüne yaklaşım farklılığı getirmiştir. Tarih boyunca ‘Tanrı kimdir’ sorusuna verilen cevaplar birbirinden farklı olmuşlardır. Tanrı figürünün görünürlüğü, açıklığı ya da belirginliği; görünmezliği ve bilinmezliği birbirinden farklı tasvirlerin ana nedenidir. Semâvî kitaplara göre Tanrı varlığın nedeni hakikatin tek kaynağıdır. Kâinatta müşahede edilen tanrısal varlığın her bir tecellisi de ebedi dinginliğin sessizliğini bozan doğaüstü keyfiliğin dışavurumudur. Vahiy dışı tasavvurlarda ise tanrı Marx’ın cennetten kovduğu, Darwin’in ampirik dünyanın dışına ittiği, Freud’un bilinç altına sürgün ettiği ve nihayetinde Nietzsche’nin öldüğünü ilan ettiği bir fenomenden başkası değildir. Peki yokluğunun ispatı varlığının inkarından daha zor olan, inkâr edenlerin bile yok sayamadıkları o Tanrı kimdir?
Şayet siz de Tanrı kimdir diye merak ediyorsanız işte bu eser O’nu kendi dilinden tanıtan sadra şifa bir cevaptır.