Hegel Tanrının varoluşunun tanıtlarını hem din felsefesi üzerine derslerinde (1821-31) hem de 1829’da Mantık Bilimi üzerine vermekte olduğu derslere ek olarak ayrı bir dersler dizisinde ele aldı. 1829 dersleri için hazırladığı notlar sınıfta sunulamayacak kadar geniştir ve yayımlanmak üzere tasarlanmış bir çalışmanın ilk taslağı olarak görünürler. Gerçekten de 1831’deki ölümünden çok kısa bir süre önce çalışmanın yayımlanması için bir sözleşme imzalamıştı. Derslerin 1829 elyazmaları aynı konu üzerine ek yazılar ile birlikte ilk kez Philipp Marheineke tarafından 1832 Werke yayımında “Din Felsefesi Üzerine Dersler” kapsamında yayımlandı.
“Bu Dersler Mantığın bir genişletilmesi olarak görülebilir :: Diese Vorlesungen können als eine Ergänzung zur Logik angesehen werden.” Tanıtlama kavramı mantığın, kurgul olanın kendisidir, ve hiçbir hipotez içermediği için kendi tanıtı ve böylece bilginin biricik olanağıdır. Hegel Tanrının varoluşunun Tanıtlarına karşı çıkmaz, ama doğru oldukları için değil, bir “tanıt” olmadıkları, hiç olmazsa felsefi tanıtlar olmadıkları için. Tarihsel Tanıtlar usu doyurma girişimleridir ve önemleri ve anlamları bunda yatar, tanıtlar olarak değerlerinde değil.
Hegel aşağı yukarı çağdaşı tüm felsefecilerin yaptığı gibi metafiziksel tanıtları şu ya da bu tikel noktalarda daha iyi görüşler, daha iyi uslamlamalar ya da andırımlar bularak iyileştirmeye ya da çürütmeye çalışmaz. Tarihsel tanıtlar dahaçok kendileri tanıtlama gereksiniminde duran önesürümler gibi ya da, daha iyisi, geometrinin belitleri gibidir ve bu nedenle inancı bilinene inanca yükseltmede yetersizdir. Us için geçerli tanıtlama kavramın tanıtlamasıdır. Hegel Tanrının tanıtını Tanrının bilgisi olarak görür ve Tanrının bilinmesini olanaksız sayan ve buna göre inancın bilgisiz de olabileceğinde direten felsefecilerin ve tanrıbilimcilerin görüşlerini yetersiz ve geçersiz sayar. İnancın bilinene inanç olması inancın gerçekliğinin güvencesidir. Ancak gerçek inanç, ancak bilginin sonsuzluğu ile uyum içinde olan olan duygunun sonsuzluğu tine evrenselliğini kazandırabilir.
Aziz Yardımlı