İnsanlık, varoluşunun başından beri iki temel soruya cevap aradı: “Nereden geldim?” ve “Niçin buradayım?”
Bu soruların izinde doğan tasavvuf, sadece bir inanç sistemi değil; akıl, ilim, ahlâk ve gönül yolculuğunun bütünüdür.
Mehmet Dumanoğlu, bu eserde Batı felsefesinin ezoterik gelenekleri ile Doğu’nun tasavvufî mirasını karşılaştırarak, tasavvufun tarihsel köklerini ve günümüze uzanan etkilerini sade bir dille ortaya koyuyor. Kitap, Yesevilikten Mevleviliğe, Bektaşilikten Nakşibendiliğe kadar Anadolu’nun tasavvufî damarlarını özetliyor; ardından bizi türkülerimizin büyülü dünyasına davet ediyor.
Yunus Emre’nin, Nesimî’nin, Pir Sultan Abdal’ın ve daha nice ozanımızın dizelerinde tasavvufun derinliklerine doğru bir yolculuğa çıkıyoruz. Onların bir satırda anlattığını sayfalarca ifade etmeye çalışan insanlık, türkülerdeki yalın ama derin hakikate yeniden şahit oluyor.
Otuz üç seçme türkü ile zenginleştirilen eser, okuyucuyu hem düşünsel hem de duygusal bir yolculuğa çıkarıyor. “Kula Minnet Eylemem”den “Bir İnsan Ömrünü Neye Vermeli?”ye kadar her bir türkü, tasavvufun hikmet dolu incilerini günümüze taşıyor.
Bu kitap, hem akademik bir araştırma hem de gönül dünyasına açılan bir kapı niteliğinde. Tasavvufun tarihî serüvenini ve türkülerdeki yansımalarını keşfetmek isteyen herkes için eşsiz bir kaynak.
