Evli bir Manhattan’lı kadın, yerleşip sakini olacağı emin bir diyar ararken On Emir’in yedincisini güle oynaya çiğneyerek, üç erkekle ilişkisini aynı anda sürdürür. Köksüz bir insan gibi bir yataktan öbürüne atlayan bu kadın, saf bir kalp taşıdığını çok iyi bilir, aslında sadece, kalbini nerede kaybetmiş olduğunu arayıp durmaktadır. Kadının birkaç serüvenin içine kattığı esas serüvenini takip ederken asıl gördüğümüz, maskelerimizde açılmış küçük ama sonsuzca derinleşen çatlaklardır. Nitekim okur, roman ilerledikçe fettan kadınımızın başına gelen aksiliklerle birlikte bir bakıma Talmud’daki şu bilgeliğin peşine düşülmüş olduğunu anlar: Nereye gittiğinizi bilmiyorsanız her yol sizi oraya götürecektir zaten...
Türkçe’de daha önce "Hester Yıkıntılar Arasında" başlıklı romanıyla tanınan Binnie Kirshenbaum, bu romanında ne yozlaşmış, ne de sinik davranışlar sergileyen, yazarın kendisi gibi özgürlüğünü elde etme özlemiyle yanıp tutuşan bir kadın yaratmıştır.