Takvimden bir yaprak, ömrümden yirmi sene bıraktığım o köşede, günlerden hangi gündü? Saat kaçtı? Hava karanlıktı. Elimde bir “çabuk yemek”, burnumda sıcak pide kokusu, önümde de bir gökdelen, zihnimde Hasankeyf’in eski dokusu vardı. Çocuklar doğdu o an dünyanın dört bir yanında Tibet’te doğanlardan birine Dalay Lama dediler. Çocuklar öldü dünyanın dört bir yanında o an Afrika’da ölenlerden birini Albino diye katlettiler. İşte ben, Kadir Karalı. Ben yeni doğmamıştım, bana da başın sağ olsun dediler.