Tüketim kapitalizmi her ne ise odur ve biz de baÅŸka bir ÅŸeymiÅŸ gibi davranmamaÂlıyız. Tüketim toplumunun analizi dipsiz bir kuyudur. Ama bu kitap yeni sorularla evrimsel bir bakış açısı getiriyor. Dünyanın en zeki primatları neden taşıma için çok da elveriÅŸli bir araç olmayan Hummer H1 Alpha sportif arazi aracına bu kadar para verirler? Genel kanıya göre bir aracı, o aracı sahiplenmeyi ve kullanmayı sevdiÄŸimizi düşündüğümüz için alıyoruz. Buna karşın araÅŸtırmalar bir ÅŸeyi elde etmenin keyfinin çok kısa ömürlü olduÄŸunu söylüyor. Öyleyse neden kendimizi tüketim deÄŸirmeninde tutuyoruz: Çalış, satın al, arzula.
Biyolojinin bu soruya bir cevabı var. Ä°nsanlar, imaj ve statünün sadece hayatta kalmak için deÄŸil; çiftleÅŸme, arkadaÅŸları etkileme ve çocuk büyütme için de önemli olduÄŸu küçük sosyal gruplarda evrimleÅŸtiler. Günümüzde kendimizi, bir yığın ÅŸeye sahip olmaktan mutluluk duyduÄŸumuz için deÄŸil arkadaÅŸlarımızın zihinlerinde etki bırakabilmek için mal ve hizmetlerle donatıyoruz. Bu tüketimin biçimleri yanlış bir ÅŸekilde 'materyalizm' olarak açıklanmakta. Satın aldığımız ürünler öncelikle diÄŸerÂlerine gönderdiÄŸimiz mesajlar olarak iÅŸlev görüyor; fiziksel nesne olma özelliÄŸi ise ikinci planda kalıyor. Muazzam sosyal-primat beynimiz tek bir sosyal amacı takip etmeye evrildi: Ötekilerin gözünde iyi görünmek.
ara merkezli ekonomilerde etkileyici ürünlerin alınmaya başlanması bu amacı yerine getirmek için uyguladığımız en yeni eylem. Bu kitap bu sorulara tarihsel analizden farklı bir bakış açısıyla yaklaşıyor. Uzun zaman içerisinde gerçekleşen değişimleri işaret ederek evrimsel bağlamda tüketimin izini sürüyor: Dört milyon yıl önce küçük beyinli yarı sosyal primatlardan bugünkü büyük beyinli hipersosyal
insanlara nasıl dönüştük?