1991’de Sovyetler Birliği’nin çökmesiyle Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan Cumhuriyetleri bağımsızlıklarına kavuşarak “Türk Dünyası” kavramı ortaya çıktı. Türkiye bşta olmak üzere dünyada hiçbir ülke Sovyetler Birliği’nin Aralık 1991’de dağılacağını beklemiyordu. Bu sebeple Abd başta olmak üzere pek çok ülke yeni bağımsız cumhuriyetler ile ilişkiler tesis etmede ve bu ülkelere yönelik politikalar belirlemede hazrılıksız yakalanmışlardı.
Türkiye de hazırlıksız yakalanan ülkeler arasındaydı. Ancak, yeni ülkeler ile yeni ilişkiler tesis etmede, belki de, dünyadaki en avantajlı ülkelerden biriydi. Çünkü, Sovyetler Birliği’nin son döneminde Ankara Moskova ve eski Türk Sovyet cumhuriyetlerinin başkentleriyle çok yakın ilişkiler tesis etmiş bulunuyordu.
Bu ilişkilerin geliştirilmesinde Turgut Özal’ın rolü büyüktü. Daha sonra Özal’ın bağımsızlıklarını kazanan Türk Cumhuriyetleriyle ilişkilere büyük önem verdiği gözlendi. Hatta bu ülkelere yaptığı 11 günlük ziyaretten döndükten iki gün sonra 17 Nisan 1993’te de vefat ediyordu.