Ondokuzuncu yüzyıldan günümüze vatandaşlık olgusu, modernleşme sürecinde ortaya çıkan sosyal, ekonomik ve siyasal dönüşümlere bağlı olarak değişmekte ve her aşamada yeni tanımlamalara ihtiyaç duymaktyadır.
T. H. Marshall’ın vurguladığı gibi 19. yüzyılda gündeme gelen demokrasi eğitilmiş bir seçmen kitlesine, ortak bir kimliği benimsemiş yurttaşlar cemaatine ihtiyaç duymaktadır. Bu nedenle modern anlamda vatandaşlığı anlamak, vatandaşlık bilincinin oluşumunu toplumsal bir bağlamda yorumlamak söz konusu olduğunda, milli kimliği tasarlayan ve yayılmasını sağlayan en önemli mekanizmalardan birisi olan milli eğitim sistemini ele almak gerekmektedir.
Galatasaray Üniversitesi öğretim üyesi Birol Caymaz bu çalışmada bir yandan Türkiye’de ulus-devletin kuruluş sürecinde şekillenen resmi vatandaşlık anlayışını dönemin "yurt bilgisi" derslerinden hareketle incelemekte, diğer yandan günümüzde vatandaşlığın vatandaşlar için ne anlam ifade ettiğini, söz konusu statünün nasıl algılandığı ve yaşandığını "sıradan" vatandaşlarla yaptığı mülakatlar ışığında değerlendirmektedir.