“Değerlendirilen üç Postempresyonist sanatçının farklı, fakat daha çok da benzer yanlarının olduğunu sizler de fark edeceksiniz. Bu fark edilen benzer yanlar, aslında “yaratıcı sanatçı” içselliğinden kaynaklanan özellikler. Sanatçı-duyularüstü birey tipinin 19. yüzyılla birlikte tekrar canlanışının da bir hali. Fakat bu sanatçılar ağırlıklı olarak yapıtları, yanı sıra mektup, günlük, görüşme notlarıyla bizlere ulaşmış durumda. Bizler elimize geçen bu dokümanlarla onları anlamaya çalışıyoruz, fakat daha çok bu sanatçıların nasıl bir geçiş noktası oluşturduklarını görüp, fark etmemizin ardından, yapıtları aracılığıyla sanat felsefelerinin ne ve nasıl olduğu konularının üzerine giderek, duyularüstü yanlarını ortaya sermeye çalıştık.”