Tarihi Romanları ve oyunlarıyla haklı bir ün kazanan Dumas’nın ününde en önemli rol hiç şüphesiz "Üç Silahşörler"e ait. Fransa Kardinali Richelieu/XIII. Louis dönemindeki dört gözüpek şövalyenin maceralarının hayranlık verici bir üslupla anlatıldığı romans tarzındaki "Üç Silahşörler" yazıldığı dönemden bugüne değerinden hiçbir şey yitirmedi. Krallık Muhafız Birliği silahşörlerinden Athos, Porthos ve aramis’e genç, romantik ve gözükara d’Artagnan’ın da katılmasıyla, Kardinal’in adamları için zor günler başlıyor. Kahramanlarımız Kral ve Kraliçe (Biraz da sevgilileri) uğruna kılıçlarını konuşturuyor ve hiç çekinmeden hayatlarını ortaya koyuyorlar. Çünkü onlar; şövalyeliğin üç büyük mücevherine sahipler: Cesaret, sadakat ve onur! Saf kötülüğün temsilcisi Mileydi bile çevirdiği korkunç entrikalara rağmen onları soylu hedeflerinden alıkoyamıyor.