Cumhuriyet Diyanet İşleri aracılığıyla bir devlet dini oluşturmaya girişmişti. Olmadı yönetmek için devlette dinin dozunu arttırmak bir ihtiyaç oldu. Türkiye Cumhuriyeti şimdi hızla bir din devletine dönüşmektedir. “Din İmam Düzeni” işte bu ihtiyaçtan kaynaklanmakta.
“Devrimci Cumhuriyet”in “ölü ele geçirilmesi”nin tarihi budur Cumhuriyet dini kullanmak istiyordu ve din cumhuriyeti kullanmıştır.
Marx Hıristiyan reformatör Martin Luther için “Bütün papazları laik yapmak istiyordu ama sonunda bütün laikleri papaz yaptı” diyor. Cumhuriyet de bütün imamları laik yapmak için yola çıkmıştı sonunda bütün laikleri imam yapmıştır.
Ucube “çok acayip şaşılacak kadar çirkin olan şey” demek. Mehmet Aksoyun Karstaki “insanlık heykeli” ve Karacaahmetteki Cemevinden biliyoruz “ucube” denilmiştir. Biri yıkıldı diğerinin yıkılması yakındır. Çünkü bir başbakan tarafından değil bir imam tarafından teşhis edilmiştir. Öyleyse biri “put” diğeri “sapkınlık”tır diye anlayabiliyoruz. Kuşkusuz bu düzende her ikisi de anatomik bir çarpılmaya işaret ediyor. Bir heykele ve bir ibadethaneye “ucube” teşhisini böyle teşhis edebiliyoruz.
Yalnız bu hal yenidir ve her yeni devletin yeni bir dine ihtiyaç duyduğu da biliniyor. Öyleyse yeni bir İslam veya yeni bir din tartışılmalıdır.
Yeni mi
Her şeyi yıktılar yıktıkları her şeyin üzerine yeni ve tuhaf yapılar inşa ettiler. Yola çıkarken muhafazakar olduğunu söyleyenler yolun sonunda tanımı zor tuhafazakarlara dönüştüler. Ucubedir ve yeni düzenimizin anatomisini anlatmaktadır.