Dünyanın en iyi kadın yazarlarından Bronte kardeşlerden Emily’nin başyapıtı Uğultulu Tepeler, dünya sinemalarında da çağdaş örneklerle yansıtılan tehlikeli bir aşk hikayesini anlatıyor. Emily Bronte, bu romanı ölümüne bir yıl kala tamamlamıştı. 19. yüzyıl İngilteresi’mde zengin Earnshaw’ların kızı Catherine ile evin beslemesi Heathcliff’in imkânsız birlikteliklerinin, aşktan öte, derin bir tutkuya dönüşmesini Emily Bronte güçlü bir dille aktarıyor. Earnshaw ailesinin kâhya kadını, Bayan Dean’in ağzından anlatılan romanda, geri dönüş ve zaman sıçramalarıyla Heathcliff’in çok genç ölen büyük aşkı Catherine’e duyduğu tutkulu aşkı ve Heathcliff’in kendisini yaşamdan soyutlaması dile getiriliyor. Roman aynı zamanda Victoria Dönemi İngilteresi’nin kusursuz bir belgeseli olarak da değer taşıyor. Romantizm akımının güçlü bir örneği olarak da kabul edilen Uğultulu Tepeler , özgünlüğü açısından günümüzde bile en iyi romanlar arasında sayılmaktadır.