Dinden çıkmış olan tağutları savunan ve davetçi kisvesine bürünmüş olan bazılarının çabaları ile insanlar demokrasi fitnesine kapılmışlardır. Bu sözde davetçiler, hakkı batıl ile karıştırdılar ve demokrasiyi, bazen hürriyet, bazen de şura diye isimlendirerek insanlara sundular. Demokrasiyi meşru gösterebilmek maksadı ile bazen Yusuf Aleyhisselam’ın, dönemindeki Melik’in yanında görev almasını, bazen de Necaşi’nin durumunu ve bazen de davetin maslahat gerekçesini delil olarak kullandılar. Böylece, hakkı batılla, nuru zulümle ve Tevhid’i şirkle karıştırarak halka sundular.