Bağırıyor yüzümün buruşturulmuş sokakları,
Ve işte sonra kalbimdeki kuşlar gidiyor nedense
Ben öksede çırpınan son tutsak
Bir kenti kilitliyorum yaralarımın üstüne
Yaralarımın üstüne tuz biber ekiyorum hayattan
Ne yapsak da aşk suyumuzu kirletmese ölüm
Sorularla büyüyor dudaklarımdaki kin
Yüzümden yüzüne bir deniz açılıyor
Sokakların bittiği yerde bir ağıt başlıyor
Anlatmanın erdemi kalbe eza imiş,
Ceza imiş bilmedim asrın yükünü sırtlamak
Gül tabutundan üzgün bir kan sürmek kederli alnına
Mayıslara sürtünmek suç ve ceza imiş, bilmedim niye
…