“Atları çok seven bir kız vardı köyde. Atları, dereye su içmeye götürürdü. Çok yumuşak bir sesle konuşur, atlar da onu takip ederdi. Bu kızın atlarla özel bir iletişimi olduğunu insanlar fark etmişti.”
Ve işte böyle başlar, kendisini kabilesinin atlarının bakımına adamış, genç bir Amerika Yerlisi kızın hikâyesi. Paul Goble, basit bir metin ve muhteşem resimlerle, bu kızın atların arasına karışıp kendi özgürlüğüne koşmasını anlatıyor.
“Kitabın hem hikâyesi hem de görsel çalışmaları, Yerli Amerikan kültürünün simgesi olan doğa ile ahengi ve doğa aşkını ifade ediyor.”
-The Horn Book