"Bir hayatın içinde dolaştım.
Dolaştığım yerler tıpkı çocukluğumun lunaparklarına benziyordu; çok eğlenceli, heyecanlı, zaman zaman da korkulu. Yalnız lunaparktan önemli farkı, içinde "üretim" olmasıydı..."
Elvan Feyzioğlu, gazeteci olarak uzun süre izlediği Recep Yazıcıoğlu'nun öyküsünü yazabilmek için, yaptığı işler ve söylediklerinin ötesindeki insanı da aradı.
Aslında burada anlatılanlar, yaptığı toplum kalkınması örnekleri ile üniversitelerde tez konusu, kalkınma programlarında model olan, söyledikleri ile hem çok alkışlanan hem de cezalandırılan bir valinin hayatı olduğu kadar, Türk bürokrasisine de tutulan bir ayna aynı zamanda.