Yaban Eriği Ağacında Gelen Aydınlanma adlı kitabında yazarımız Shokoofeh Azar, Fars hikâye anlatıcılığının büyülü gerçekçi tarzını kullanarak, 1979’daki İran İslam Devrimi sonrasında kargaşa ve acımasızlık burgacına kapılmış kadim bir ülke ile halkının yaşadıklarına odaklanıyor. Eğitimli bir ailenin devrim sonrası başına gelenleri merkeze alan eser okuyucuyu tam da İran tarih ve kültürünün kalbine götürüyor. Mükemmel bir hikâye anlatıcı olan yazar, görkemli Fars efsanevi ve mistik yaratıklarını ete kemiğe büründürerek, karakterlerinin dünyasına derin bir bakış, neşe, umut ve bilgece bir katlanma duygusuyla yaklaşıyor.
….
Shokoofeh Azar, İslam Devrimi’nin yansımalarını hikâye ederken mitleri ve büyülü gerçekçiliği günlük sevinçlerin bezediği bir dokunaklılıkla kullanıyor... mitler, ölüp gitmiş aile atalarıyla yapılan tartışmalar ve diğer büyülü unsurlar, İran kültürünün zenginliğini ve Farsi hikâye anlatımının ipuçlarını veriyor. Sonlar, başlangıçlar ve aralarda da sihir duygusu var. Aralardaki hikayeler hem devrimin dehşetini maskelemek, hem de bu dehşeti daha etkili şekilde anlatabilmek için kullanılmış. Bazı durumlarda, ortaya çıkan sonuç insanın içini dağlıyor.
− Callie Steven, Planet Books
Yaban Eriği Ağacında Gelen Aydınlanma, nihayetinde arapsaçına dönmüş bir ulusal kimlik, umutsuz kişisel ıstırap ve akla hayale sığmayan bir vahşet karşısında devam eden felsefi bir yaşam kutlamasıdır. Azar, insan olmanın belirleyicisi olan ikilemler karşısındaki kendine özgü anlayışıyla, kendisini izlemeye değer bir edebi yetenek konumuna yükseltiyor.
− Anita Baset, Right Now